Alternatif ve tamamlayıcı tıp, çok geniş bir uygulamalar ve inançlar yelpazesinden meydana gelmektedir. Tarihi açıdan bir cemiyette hakim durumdaki tıp adamları tarafından doğru veya uygun olarak kabul edilmeyen uygulamaları, işleyiş açısından da tıp fakültelerinde eğitimi verilmeyen ve çoğu hastanede bulunmayan, alternatif tedavileri içerir. Batıda artık tamamlayıcı ve alternatif tıp olarak adlandırılan bu uygulamalar içerisinde, bitkisel ürünler, vitaminler, akupunktur ve manyetizma, biyoenerji, ruh-beden ve spiritüellik yer almaktadır. Biz doktorlara fizyolojik gerçekler altında hastalıkların oluşumunu anlatmak çok kolay olurken, sosyal ilişkiler, yalnızlık, öfke veya depresyonun nasıl rol oynayabileceğini açıklamak zor olmakta ve sıklıkla kabul görmemektedir. Bunun nedeni tabii ki klasik eğitimimizde, tıp dergileri ve kongrelerinde yer almaması, eğitim fakültelerinde uygulanmamasıdır. Ancak kimi kültürlerdeki usta iyileştiricilerin dediği gibi, ilaçlar ve müdahelelerin hastalıkların iyileşmesinde %20 rol oynadığını, geriye kalan %80 in ruh tarafından sağlandığına biraz olsun inanırsak, bütüncül tıbbın önemi ortaya çıkabilir.Tamamlayıcı tıbbın Türkiye deki durumuna gelince; ABD de her yıl nüfusun yarısının alternatif yöntemlere başvurduğu,bunun yılda 600 milyon vizite ve 30 milyar dolar harcamaya neden olduğu bilinmektedir.Ülkemizde bu tür rakamlar mevcut değildir ancak, her birimizin yakınında alternatif tıp arayışında olanlar, çeşitli bitkisel ürünler kullananlar mutlaka vardır.Yaşlılar, aile büyükleri hemen her hastalık için bir farklı ilaç dışı öneride bulunabilirler ve neredeyse ülkenin tümü hastalık hali ve zor günlerde Allah ve dualara başvurur. Özetle belki de biz Türklerin tamama yakını farkında olmadan bir tür alternatif tıp uygulamaktayız. Artık alternatif tıp belki de uzun süredir hak ettiği yerini alabilir. Bunların arasında, stres azaltma, meditasyon, biofeedback, gevşeme, yoga, reiki, akupunktur, Qi Gong, magnetoterapi, dua etmek, uzaktan iyileştirme, dokunma ve hatta evcil hayvan edinilmesi de sayılmaktadır.Yukarıda saydığım yöntemlerin uygulanmasının önünde bir engel kalmamalıdır. Bir çok hekim arkadaşımın alternatif tıp ile yakından ilgilendiğini, hastalarını yönlendirdiklerini ve yurtdışında eğitim aldıklarının biliyorum. Gelecekteki hastaneler kesinlikle modern kabul edilen yöntemler beraberinde alternatif ve tamamlayıcı uygulamaları bünyesinde bulunduracaktır. Bunun nedeni de açıktır; Halen enfeksiyon hastalıkları ve bazı cerrahi sorunlar dışında hiçbir hastalığı tamamen ortadan kaldıramıyor sadece iyileştirebiliyor ve kronik olarak kontrol altında tutabiliyoruz. En çarpıcı örnekler,kanser, şeker hastalığı, romatizmal hastalıklar, yüksek tansiyon, felç ve benzerleridir. Ülkemizde de artık bu tartışmalar son bulmuş ve Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları yönetmeliği ile yasal bir zemine kavuşmuştur. Üniversite ve Devlet Hastanelerimizde ilgili poliklinikler açılmış ve hizmet vermeye başlamıştır. Doktor nezaretinde denemekde fayda var, zarar yok.
Uzm.Dr.Metin Okucu
Σχόλια