Pandemi sürecinde neredeyse dünyadaki ülkelerin tamamının uyguladığı evde kal politikalarının COVID-19 bulaşmasını engellediği,salgının hızının yavaşlaması ve kontrol altına alınması için faydalı olduğu görülüyor.
Fakat virüsten kaçarken başka şeylere mi yakalandık?Sağlımız başka sebeplerle bozuldu mu?Yoksa daha mı iyi olduk?Bu konularda işler biraz karışık.Bir göz atalım:
UYKU DÜZENİ:
Uyku ile ilgili iki farklı durum var. Neredeyse yarı yarıya.Bir kesim uyku süresi ve kalitesinin bozulduğunu söylerken,diğer taraf ise önceki günlere göre daha uzun süre uyuduğunu belirtiyor. Burada durum berabere.Ciddi bir sağlık sorunu yarattığını söylemek zor.
PSİKOLOJİK DURUMLAR:
Stres ve kaygıların arttığı kesin.Depresyon da öyle. Ama daha kötüsü bazı ülkelerde intihar olaylarında artış var. Çoğunun sebebi ise ekonomik kaygıların baskısı. Daha da önemlisi psikiyatrik destek ihtiyacı olan kişilerin veya tedavisi devam edenlerin bu imkanı kaybetmesi.Teletıp uygulamaların çare ve faydalı olacağı kesin ama bu imkanı kullanananların sayısı çok az.
KİLO,ALKOL VE SİGARA:
Burada etkiler kötü.Ortalama en az 2 kg alınıyor. Alkol ve sigara tüketimi artmış. Sigaraya yeni başlayanlar da var.
AŞILAR:
Durum çok kötü.Özellikle çocuk aşılarındaki fazlaca azalmanın,başka salgınlara kapı açmasından korkuluyor.Biliyorsunuz erişkinlerin de olması gereken aşılar var.Onlar da çok azalmış.Aşıları tamamlamanın zamanı geldi,daha fazla ertelemeyin.
FİZİKSEL AKTİVİTE:
Burada da sonuçlar şaşırtıcı ama yayınlar yurt dışından.Fiziksel aktivitenin azalmadığı aksine insanların evde daha çok hareket ettiği görülmüş.İş yerinde 8 saat masa başında oturmayı düşününce,doğrudur.Bunun yanı sıra çok kişi de daha kuvvetli olmak adına spora başlamış.
KANSER HASTALARI:
En çok etkilenen kesim bu. İki yerde ciddi sorun var.Kanser tedavisi görmekte olup kontrollerini ve hatta tedavilerini yaptıramayanlar.İngiltere’ de bu rakamın 2.5 Milyon kişi olduğu söyleniyor.Bundan geri kalınmamalı.Diğeri ise sağlıklı kişilerdeki kanser taramaları.Meme,prostat,kalın barsak gibi.Her iki grubun da hızlıca normal düzene dönmesi gerekiyor.
ACİL DURUMLAR:
Bizde ve dışarıda pandemi sürecinde acil başvurularının %50’den fazla azaldığı görülüyor.Gerçekten acil hastalıklar azalmış olabilir mi?Düşük ihtimal.Lüzumsuz başvurular azaldı ise bu iyi. Şikayetler ve durumun ciddi olduğunu düşünüyorsanız acile gidin, evde kalmayın.
KALP KRİZİ VE İNMELER:
En ilginç ve tartışmalı durum burada.Kalp krizi ve inme başvurularının ABD’de yüzde 40,İtalya’da ise yüzde 70 azaldığı görülmüş.Evet ama neden?Burası çok ilginç:
İki farklı görüş var.
Bir kesim bu hastaların korkudan veya başka sebeplerle hastaneler gitmekten çekindiğini,hastalığı evde kalarak geçirdiğini söylüyor.Eğer böyle ise konu çok önemli.Sakın böyle yapmayın.Kalp krizi ve inme ilk saatlerde müdahele edilirse yüzde yüze kadar iyileşebilir.
Gelelim ilginç olan ikinci görüşe.Yukarıdakinin tam tersi.Evde kalmanın olumlu bir etkisi olarak bu hastalıkların gerçekten azalmış olabileceği.Ama nasıl? İş stresinin azalması,dışarıda yenen ağır ve yağlı yemeklerden uzak kalmak,hava kirliliğinin azalması,evde daha çok hareket etmeye başlanması,ilaçların düzenli kullanılması etkenler arasında. Mesela bir Harvard araştırmasında ağır yemeklerden sonraki 2 saat içinde kalp krizlerinde 4 kat artış görülmüş.
Özetle tekrarlayalım, çok önemli: Tedavi gören veya kontrol zamanı gelen kanser hastaları, psikiyatrik sorunları olanlar, kalp krizi veya inme şikayetleri olanlar, aşı zamanı gelenler mutlaka doktorunuza gidin. Hastane ve muayenehaneler sizi korumak için yeterli tedbirleri çoktan aldılar. Bakanlık bu işi çok sıkı denetliyor. Yapamazsanız tele tıp hizmetlerini kullanın. Kendi başınıza karar vermeyin.
Uzm.Dr.Metin Okucu
Comments